UMUT: Birlikte Melodiler Projesi

UMUT: Birlikte Melodiler Projesi 6 Şubat Depremleri’nin ardından Kahramanmaraş, Adıyaman ve Diyarbakır başta olmak üzere zorlukların sürdüğü illerde yaşamaya devam eden yetişkin, genç ve çocukların sanat yoluyla, özellikle de birlikte müzik yapabilmenin gücüyle desteklenmesini hedefleyen bir projedir. Mayıs 2024’te başlayan proje, Almanya Lübeck’ten Ton Talente e.V ortaklığıyla kültürel ve dilsel çeşitliliği ve kapsayıcılığı gözeten ve yaratıcı ifade imkanlarını çoğaltan Topluluk Müziği Yaklaşımı’yla tasarlandı.

Topluluk Müziği Nedir?

Topluluk müziği uygulamalarında ses ve nefes açma, ritim çalışmaları ve beden perküsyonunun yanı sıra enstrüman çalma, melodi çıkarabilme, çokdilli şarkı sözü yazma ve birlikte besteleme gibi müzikal becerileri geliştirmek, sanatlar arası geçişlilikte örneğin görsel ifade ve yaratıcı dramayla müziği iç içe geçirmek gibi sayısız imkan sunan bir sanat alanı olarak tanımlanabilir. Tüm bunları yaparken topluluktaki her bireyin dert edindiği meselelerle ilgili sanatla dışavurum yapabilmesine, müzikal bir ses geliştirmesine destek olmayı amaçlar, topluluğun farklı seslerini birlikte yükseltebilmesine alan açar.

Kriz ya da afetlerden sonra topluluk müziği bireysel ve toplumsal gücün yeniden kazanılmasında, iyileşme süreçlerinin beslenmesinde önemli yer tutar. Kişilerin kendi beceri ve kaynaklarını keşfetmesi kadar kolektif ve yaratıcı yöntemlerle harekete geçebilmekte önemli bir sanatsal üretim yöntemidir. Topluluk müziği yaklaşımında müzisyen olma veya müzik alanında derin bir tecrübeye sahip olma gibi ön koşullar aranmaz. Aksine müzik yapma süreci ile sosyal olarak birlikte olma, kolektif hareket edebilme gibi süreçler eşit derecede önemli olduğu için uygulamalarda bireysel ifade ile grup halinde yaratıcılık içeren çalışmalar eşgüdümlü olarak harekete geçirilir.

Üç Şehirde Topluluk Müziği Atölyeleri

Bu bakış açısıyla yola çıktığımız UMUT: Birlikte Melodiler projesinde, uzun bir hazırlık dönemi planlandı. Mayıs - Ağustos aylarında Kahramanmaraş, Adıyaman ve Diyarbakır illerindeki güncel durum ve ihtiyaçların anlaşılması ve çevrimiçi toplantılarla Almanya’dan birlikte çalıştığımız kurum ve eğitmenlere aktarılması ilk adımı oluşturdu. Almanya, İngiltere ve Türkiye’den davet edilen müzisyenler, sanat eğitmenleri ve çevirmenlerden oluşan geniş bir saha ekibiyle Eylül 2024’te üç hafta süren bir gezici atölyeler dizisi düzenlendi. Deprem bölgesinde Anadolu Kültür’ün yerel ağlarında bulunan kurumlarla işbirliği içinde Kahramanmaraş, Adıyaman ve Diyarbakır’da kadınlar, gençler ve çocuklarla müzik atölyelerinde bir araya gelindi. 

Üç şehirde konteyner kentlerin içinde ya da farklı bölgelerde faaliyet gösteren kurumların temsilcileri ve çalışanlarıyla buluşmalar gerçekleştirilerek sanat faaliyetlerini artırmak ve erişilebilir kılmak için ortak çalışmalar yapılabilmesinin adımları oluşturuldu. 

Bunlara paralel olarak, bu şehirlerde depremden bu yana aralıksız olarak sivil alanda emek veren kişilerin iyilik halini destekleyen doğaçlama müzik çalışmaları düzenlendi. 

Topluluk Müziği ile Güçlenme: Uygulayıcı Eğitimi

Bu süreçte edinilen izlenim ve bilgilerden yola çıkarak Anadolu Kültür ekibi ile müzisyenlerin birlikte çalışmasıyla kapsamlı bir “Topluluk Müziği ile Güçlenme: Uygulayıcı Eğitimi” hazırlandı. Depremden bir buçuk yıl sonra bu illerde çalışmaya devam etmenin ve farklı hedef grupların ihtiyaçlarına cevap verebilecek kapsayıcı bir eğitim programı oluşturuldu.  Depremden çeşitli düzeylerde etkilenmiş sekiz şehirden bireysel başvurulara açık bir çağrı yayınlandı. 

Farklı meslek gruplarından, müzik bilgi ve becerisine sahip olan ve olmayan kişilerden çok sayıda başvuru alındı. Eğitime eksiksiz katılabilme ve eğitimin ardından uygulama yapabilme gibi gereklilikleri yerine getirebilecek 33 katılımcı belirlendi. Diyarbakır’da Çand Amed’de 5 gün süren Topluluk Müziği Eğitim Programı’nda farklı illerden sosyal hizmet uzmanları, müzik öğretmenleri, psikologlar, pedagoglar, müzisyen ve sanat eğitmenleri bir araya geldi. Eğitimde farklı uzmanlık ve tecrübelerden katılımcıların katkı sunduğu ve onların gözünden depremin yarattığı zorluklar içinde uygulanabilir yöntemlere dair bir havuz oluşturmak üzere çok sayıda oturum yer aldı.

Eğitimde;

• Basit araçlarla kendi beceri ve kaynaklarımızı nasıl yaratıcı şekilde ve topluluk için kullanabiliriz?

• Afet ve kriz dönemlerinin ardından zorlukların sürdüğü bölgelerde ihtiyaçları çeşitlenmiş farklı yaşlardan gruplarla topluluk müziği yöntemiyle çalışmanın ilkeleri neler olabilir?

• “Müzik yoluyla kapsayıcı öğrenme”, sanat yoluyla birlikte yaşamın desteklenmesi için nasıl oturumlar tasarlayabiliriz?

• Bireysel ve Grup Doğaçlamaları: Farklı becerilere sahip katılımcılardan oluşan grupların çeşitli basit enstrümanlar kullanarak birlikte müzik yapmalarını nasıl kolaylaştırırız?

• Sanatlar Arası Çalışmalar: Müzik, görsel sanatlar, dans ve drama ile nasıl birleştirilebilir?

• Kolektif olarak icra edilecek ve eşitlik düzleminde yürütülecek sanatsal ifade ve müzik çalışmaları nasıl planlanır, nasıl geri bildirim ve değerlendirme alınır? sorularına odaklanıldı.

Beş günlük eğitimin dışında akşam programlarında doğaçlama müzik etkinliklerinde Diyarbakır’dan müzisyenlerle de bir araya gelindi, ayrıca kültürel miras alanları ziyaret edildi.

UMUT: Birlikte Melodiler Sekiz Şehirde Uygulandı

Eğitimin sonrasında katılımcılar farklı hedef gruplara yönelik olarak kendi yaşadıkları ve çalıştıkları illerde uygulamak üzere kendi müzik oturumlarını ve içeriklerini tasarladılar. Kasım ve Aralık’ta kendi şehirlerinde, çalıştıkları kurumlarda veya Anadolu Kültür’ün onları yönlendirdiği alanlarda topluluk müziği atölyelerini gerçekleştirdiler. 

Almanya ve İngiltere’den müzisyenlerle çevrimiçi buluşmalarda kendi uygulamalarına dair geribildirim alma ve sorularına yanıt bulma imkanı yakaladılar.

Projenin kapatırken, Almanya’dan partnerimizin düzenlediiği etkinlikte hem Türkiye’de depremden ağır şekilde etkilenen şehirlerdeki güncel durum paylaşıldı hem de proje kazanımları ve çıktıları sunuldu.

2025 yılı için UMUT: Birlikte Melodiler projesinin ikinci edisyonunu hayata geçirmek üzere çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.